The European Green Deal AB Yeşil Düzen

Atmosfer ısınıyor ve iklim her geçen yıl değişiyor. Gezegendeki sekiz milyon türden bir milyonu kaybolma riski altındadır. Ormanlar ve okyanuslar kirleniyor ve yok ediliyor. “Avrupa Yeşil Düzeni” bu zorluklara yanıt olarak 2050 yılında net sera gazı emisyonu bulunmayan ve ekonomik büyümenin kaynak kullanımından ayrıldığı modern, kaynak verimli ve rekabetçi bir ekonomiyle AB’yi adil ve müreffeh bir topluma dönüştürmeyi amaçlayan yeni bir büyüme stratejisidir.

Avrupa Yeşil Düzeni aynı zamanda, AB’nin doğal sermayesini korumayı, muhafaza etmeyi ve geliştirmeyi ve vatandaşların sağlığını ve refahını çevre ile ilgili risk ve etkilerden korumayı amaçlamaktadır. Bu geçiş sürecinde adil ve kapsayıcı şekilde insanları ilk sıraya koymakta ve en büyük zorluklarla karşılaşacak bölgelere, endüstrilere ve işçilere dikkat etmeyi hedeflemektedir.

İklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybının dinamikler küreseldir ve ulusal sınırlarla sınırlı değildir. Avrupa Birliği bu doğrultuda, nüfuzunu, uzmanlığını ve finansal kaynaklarını komşularını ve ortaklarını sürdürülebilir bir yola katılmaları ve harekete geçirmek için kullanmayı amaçlamaktadır.

Avrupa Yeşil Düzeni altında yer alan ve Avrupa Birliğin gelecek dönem stratejilerinde üzerinde duracağı konu başlıkları; İklim, Enerji, İnşaat, Endüstri ve Akıllı Şehirleşmedir. Bu konu başlıkları altında AB’nin ekonomisini sürdürülebilir bir geleceğe dönüştürmek için derinden dönüştürücü politikaları arasında;

-AB’nin 2030 ve 2050 için iklim tutkusunu arttırmak,

-Temiz, uygun fiyatlı ve güvenli enerji sağlamak,

-Temiz ve dairesel bir ekonomi için endüstrinin seferber edilmesi,

-Enerji ve kaynak tasarruflu bir şekilde inşaat ve yenileme faaliyetleri,

-Sürdürülebilir ve akıllı mobiliteye geçişi hızlandırmak,

-“Çiftlikten Çatala” adil, sağlıklı ve çevre dostu bir gıda sistemi tasarlamak,

-Ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve geri yüklenmesi yer almaktadır.

Sürdürülebilirliğin bütün AB politikalarında yaygınlaştırılması için yeşil finans ve yatırımın takip edilmesi ve adil bir geçişin sağlanması gerekmektedir. Komisyon, ek finansman ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak için Sürdürülebilir Avrupa Yatırım Planı hazırlamıştır. Sürdürülebilir yatırımları desteklemek için özel finansmanı ve yeşil yatırıma elverişli bir iyileştirme çerçevesi önerilerini birleştirmiştir. AB bütçesinin önemli rol aldığı bu noktada, InvestEU Fonu’nun en az %30’u iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunmaktadır.

Ulusal bütçelerin yeşillendirilmesi ve doğru fiyat sinyallerinin gönderilmesinde ulusal bütçeler kilit rol oynamaktadır. Yeşil bütçeleme araçlarının daha fazla kullanılması kamu yatırımını, tüketimini ve vergilendirmesini yeşil önceliklere ve zararlı sübvansiyonlardan uzakta yönlendirmeye yardımcı olacaktır. Komisyon, yeşil bütçeleme uygulamalarını taramak ve kıyaslamak için Üye Devletler ile birlikte çalışmaktadır. Bu, yıllık bütçelerin ve orta vadeli mali planların çevresel hususları ve riskleri ne ölçüde dikkate aldığını değerlendirmeyi ve en iyi uygulamalardan öğrenmeyi kolaylaştıracaktır.

Araştırmaları harekete geçirmek ve yeniliği teşvik etmek için yeni teknolojiler, sürdürülebilir çözümler ve yıkıcı yenilikler Avrupa Yeşil Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmak için kritik öneme sahiptir. Temiz teknolojilerdeki rekabet avantajını korumak için AB, yeni yenilikçi değer zincirleri oluşturarak sektörlerde ve tek pazarda yeni teknolojilerin geniş çaplı dağıtımını ve tanıtımını önemli ölçüde artırmalıdır.

Eğitim ve öğretimin etkinleştirilmesi ve ekolojik geçişin faydalarından yararlanmak için proaktif yeniden beceri ve beceri arttırma gereklidir. Okullar, eğitim kurumları ve üniversiteler, başarılı bir geçiş için gerekli değişiklikler konusunda öğrenciler, veliler ve daha geniş bir toplulukla iletişim kurmak için iyi bir konuma sahiptir. Komisyon, Üye Devletlere okul binalarını ve operasyonlarını daha sürdürülebilir hale getirmek için yeni finansal kaynaklar sağlamak için çalışmaktadır.

Küresel bir lider olarak Avrupa Birliği, İklim değişikliği ve çevresel bozulmanın küresel zorlukları küresel bir tepki gerektirdiğini vurgulamaktadır. AB, Paris İklim Anlaşması’nın iklim değişikliği ile mücadelede vazgeçilmez çok taraflı çerçeve olmaya devam etmesini sağlamaya devam edecektir. Buna paralel olarak AB, ortak ülkelerle ikili katılımı hızlandıracak ve gerektiğinde yenilikçi katılım biçimleri oluşturacaktır. Ayrıca, iklim eylemi için ekonomik teşvikler yaratmanın temel aracı olarak uluslararası karbon pazarlarını geliştirmek için küresel ortaklarla birlikte çalışmayı hedeflemektedir.